İçeriğe geç

Kategori: Makaleler

Gül kurusu neye iyi gelir ?

Gül Kurusu: Geçmişten Günümüze Şifa Kaynağı Bir Tarihçinin Gözünden Gül Kurusu Gül kurusu… Bu renk, sadece gözleri okşayan bir ton değil, insanlık tarihinin pek çok dönüm noktasında, çeşitli toplumların kültürel ve tıbbi geleneklerinde önemli bir yer edinmiştir. Bir tarihçi olarak, gül kurusunun sadece estetik değil, aynı zamanda sağlık açısından da nasıl anlam kazandığını incelemek oldukça ilginç. Gül kurusu, binlerce yıl boyunca hem sembol hem de şifa kaynağı olarak halk arasında yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Peki, gül kurusu neye iyi gelir? Bu basit bir renk değil; tarihsel süreçlerle şekillenen ve toplumsal dönüşümlerin izlerini taşıyan bir kavramdır. Dünyanın farklı köylerinde, şehirlerinde, kırsal…

8 Yorum

Kalbim sızlıyor ne yapmalıyım ?

Kalbim Sızlıyor, Ne Yapmalıyım? Duyguların, Toplumun ve Bilimin Kesiştiği Nokta “Kalbim sızlıyor…” Bu cümleyi kaç kez duydunuz ya da içinizden geçirdiniz? Bazen bir kaybın ardından, bazen bir haksızlık gördüğümüzde, bazen de bambaşka bir nedenle. Bu sızı sadece fiziksel değil; toplumsal, duygusal ve hatta kültürel bir yankı. Bu yazıda, “kalp sızısı”nı sadece bir tıbbi semptom değil, insan olmanın, hissetmenin ve eşit bir dünyada yaşamanın zorluğu olarak ele alacağız. Çünkü kalp, yalnızca kan pompalayan bir organ değil; aynı zamanda adalet, empati ve farkındalık merkezidir. — Kalp Sızısı: Bedenin mi, Ruhun mu Konuşuyor? Bilimsel olarak bakıldığında, kalp sızlaması stres, anksiyete, kas gerginliği veya…

4 Yorum

Grotesk görüntü ne demek ?

Grotesk Görüntü Ne Demek? Siyasetin Çarpık Aynasında Gücün ve Toplumun Yansımaları Bir siyaset bilimcinin gözünden, grotesk görüntü sadece estetik bir kavram değildir; güç ilişkilerinin, ideolojik çarpıklıkların ve toplumsal dengesizliklerin sembolüdür. Toplum, kendi iktidarını, kurumlarını ve kimliğini inşa ederken kimi zaman bu yapılar, doğallığını kaybeder ve grotesk bir hâl alır. Peki, grotesk olan nedir? Sadece çirkinlik mi, yoksa gücün deformasyonudur mu? Bir toplum, ne zaman kendine ayna tuttuğunda yüzünü tanıyamaz hâle gelir? Grotesk Kavramının Politik Anatomisi Grotesk görüntü, tarih boyunca yalnızca sanatta değil, siyasette de bir uyarı işareti olmuştur. Çarpıtılmış biçimler, abartılmış yüzeyler, insani olanın kaybolduğu yapılar… Bunların hepsi bir siyasal…

Yorum Bırak

Hanefi mezhebine göre kâmet nasıl getirilir ?

Bir yaz akşamıydı. Gün batımıyla birlikte caminin minaresine vuran turuncu ışıklar, içeriye huzurlu bir sessizlik bırakıyordu. Ali, çocukluğundan beri bu camide ezan sesiyle büyümüş, imam olmak gibi büyük bir hayali kalbinin derinliklerine işlemişti. O gün, hocası ona ilk kez kâmeti getirmesini istediğinde kalbi hem sevinçten hem de sorumluluktan titredi. Cami avlusunda oturan yaşlı kadınlardan biri olan Zeynep teyze ise, bu heyecanın içinde yılların tecrübesiyle tebessüm ediyordu. Hanefi Mezhebine Göre Kâmet: Sesin ve Niyetin Uyumu Ali, hocasının yanına yaklaştı. “Evladım,” dedi hocası, “kâmet, sadece namazın başlamasını duyurmak değildir. O, kalbin Rabbine yönelişinin ilanıdır.” Hanefi mezhebine göre kâmet, namaz için ayağa kalkıldığında,…

Yorum Bırak

Buzlu göz bandı ne işe yarar ?

Zihnin Soğuk Dokunuşu: Buzlu Göz Bandına Psikolojik Bir Bakış Bir psikolog olarak, insan davranışlarının yalnızca dışsal tepkilerden ibaret olmadığını bilirim. Her davranışın ardında, bedensel bir ihtiyaçla duygusal bir anlam iç içe geçmiştir. Buzlu göz bandı da bu açıdan ilginç bir semboldür: görünüşte fiziksel bir rahatlama aracıdır, ama derinlemesine incelendiğinde zihinsel bir yenilenme ritüeline dönüşür. Soğuk, bedeni sakinleştirirken zihne de “dur” demeyi öğretir. Peki, buzlu göz bandı ne işe yarar? Sadece şişliği mi indirir, yoksa bastırılmış duyguları da soğutur mu? Bu soruyu hem bedensel hem de psikolojik bir perspektiften ele almak, insanın kendi iç dünyasına ayna tutmanın bir yoludur. Bilişsel Psikoloji…

Yorum Bırak

Bir daha da nasıl yazılır ?

Bir Daha da Nasıl Yazılır? Öğrenmenin Sürekliliği Üzerine Pedagojik Bir Yolculuk Bir eğitimci olarak her dersin sonunda öğrencilerden yükselen o tanıdık cümleyi duyarım: “Bir daha da nasıl yazılır hocam?” Bu soru, yüzeyde dilbilgisel bir merak gibi görünür; ama aslında öğrenmenin özüne, insan zihninin gelişimine ve yeniden inşa sürecine dokunan derin bir sorgulamadır. Çünkü “bir daha” demek, yeniden denemek; “nasıl” demek, yöntemi aramak; “yazılır” demekse, üretmek demektir. Bu üç kelime, öğrenmenin en güçlü döngüsünü özetler: merak, süreç ve üretim. Öğrenmenin Döngüsel Doğası: Tekrar ve Dönüşüm Öğrenme bir çizgi değil, bir döngüdür. Her yeni bilgi, daha önce öğrenilmiş olanın üzerine inşa edilir.…

Yorum Bırak

Hey gidi günler hey nasıl yazılır ?

Hey Gidi Günler Hey: Bir Dilsel Düşünsel Yolculuk Dil, insanın varlıkla kurduğu ilişkiyi anlamlandırmasının en temel yollarından biridir. Sözler, anlamlar ve yazım biçimleri, sadece iletişimi değil, aynı zamanda düşünme biçimlerimizi, dünyaya bakış açılarımızı ve hatta varoluşumuzu şekillendirir. “Hey gidi günler hey” ifadesi, popüler bir halk deyişi olmanın ötesinde, bir zamanlar yaşanmış olanın anımsanmasına, geçici olana duyulan nostaljiye ve elbette zamanın geçişine dair derin bir anlam taşır. Peki, bu söz nasıl yazılır? Duyguların bir araya geldiği, geçmişin izlerini taşıyan bu ifadenin yazılışında nelere dikkat etmeliyiz? Bu sorulara, felsefi bir bakış açısıyla yaklaşmak, dilin, düşüncenin ve varoluşun karmaşık ilişkisini keşfetmek için harika…

4 Yorum

Göbeklitepe de kimler yaşadı ?

Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden: Taşlarda Saklı İktidarın İzleri Güç, her dönemde farklı biçimlerde tezahür etmiştir. Kimi zaman bir tahtta, kimi zaman bir tapınakta, kimi zaman da sessizce toprağın altına gömülmüş taşlarda. Göbeklitepe, tam da bu sessizliğin içinde bir iktidar metaforu olarak yükselir. Bir siyaset bilimci için bu alan, yalnızca arkeolojik bir bulgu değil; ilk toplumsal düzenin, ilk otorite biçiminin ve ilk kolektif uzlaşının simgesidir. Burada “kimler yaşadı?” sorusu, yalnızca biyolojik ya da kültürel bir merak değil; aynı zamanda bir politik arayıştır. Çünkü Göbeklitepe’de yaşayanlar, belki de devlet kavramı doğmadan önce iktidar ilişkilerini kuran ilk topluluktu. Onların taşlara kazıdığı figürler, aslında…

Yorum Bırak

Kafkas çorbası nedir ?

Kafkas Çorbası: Geleceğin Sofrasında Kültürel Bir Hafıza Yolculuğu Kendimi son zamanlarda, geleceğin mutfaklarında hangi yemeklerin yaşayacağını düşünürken buluyorum. Kim bilir, belki de bugün sıradan görünen bir çorba, yarının kültürel mirası haline gelir. Kafkas Çorbası tam da bu düşüncelerimi tetikleyen bir lezzet oldu. Peki bu çorbanın gelecekteki anlamı, sadece damakta bıraktığı tatla mı sınırlı olacak, yoksa bir kimlik hikâyesine mi dönüşecek? Kafkas Çorbası Nedir? Kafkas Çorbası, adını aldığı Kafkas coğrafyasının çeşitliliğini taşıyan bir lezzet mozaiğidir. Bol malzemesi, ekşi yoğurdu, et suyu ve tahıl dengesiyle hem doyurucu hem de karakteristik bir ruha sahiptir. Ancak bu çorba sadece bir tarif değil, aynı zamanda…

Yorum Bırak

Bebekler uyurken neden genleşir ?

Bebekler Uyurken Neden Genleşir? Ekonomik Bir Perspektiften Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomi, seçimlerin sanatıdır. İnsanlar, sınırlı kaynaklarla en iyi kararları verme çabası içerisindedir. Her birey, zamanı, parayı ve enerjiyi verimli bir şekilde kullanma amacındadır. Ancak bu, her zaman net ve doğrudan bir karar süreci değildir. Bireylerin günlük yaşamında karşılaştığı birçok faktör, son derece ince bir dengeyi gerektirir. Bu seçimler, sadece bireysel yaşamı değil, toplumsal refahı da doğrudan etkiler. Bebeklerin uyku sırasında genleşmesi, aslında doğrudan ekonomik bir olgu olmasa da, bir ekonomi perspektifinden bakıldığında, insan davranışları ve karar alma süreçleriyle benzerlikler taşır. Bebeklerin uyku sırasında kaslarının gevşemesi ve vücutlarının…

6 Yorum
şişli escort
Sitemap
prop money